melankolia

“Kara sevda, melankoli ya da mâl-i hülyâ (Yunanca μελαγχολία – melankolia, “üzüntü” < Eski Yunanca μέλας (melas), "kara,siyah",[1] + χολή (kholi) kara safra),[2] günümüzde yaygın olarak kişinin az hareketli ve normalden daha heyecansız bir hayat tarzını sürdürdüğü depresyondan kaynaklanan bir duygudurum bozukluğu anlamında kullanılır." böyle wikipedia tanımını okuyunca baya berbat bir şey gibi duruyor. ama nasıl mevsimler varsa ve her mevsimin güzelliği varsa, nasıl yağmur yağmadan çamur olmadan o güzelim yağmur sonrası toprak kokusu olmuyorsa, melankoli olmadan da beslenemez bazı insanlar.. bendeniz de bilinçli bir melankoli bağımlısı kategorisine giriyorum büyük ihtimalle. hareketli geçen günleri sakinleştirmek için atarım kendimi bazen melankolinin koynuna. kafamı öyle dağıtırım. dibe vurmaya değilse de biraz derinlere inmeye bayılırım. muhakkak yalnız olmam gerekmez. muhakkak şarap olması da gerekmez. çoğunlukla geceleri olur bu melankolik durumlar. doğal tabi. herkesin bir karanlığı, her karanlığın bir gizi, her gizin de biraz melankolik bir hali vardır. ve tabi şarkısız melankoli olmaz. bazı şarkıları sırf beni daha da melankolik yapsın diye beğendiğimden bile şüphelenirim. minör tonlara hayranlığım bundan. deli baharın hepimizi vurup geçmekte olduğu şu günlerde.. hazır hava biraz soğumuşken.. buyrun son melankoliler bunlar.. 🙂

Portishead – Magic Doors from Mintonfilm on Vimeo.

Inner-My Philosophy from OOB on Vimeo.

The Man Who Told Everything from Erik Koene on Vimeo.

Garbage – You look so fine (Offical Video) from abc def on Vimeo.

Love is blindness Jack White from Lucky Pathé on Vimeo.


Posted

in

by