Erleichda!
Yani: “Hafifle!”
Tom Robbins’in “Parfümün Dansı” kitabının en güzel kelimesi.
Bence kendisi aynı zamanda dünyadaki en güzel “uydurulmuş” kelimelerden biri.
Söylenişi itibariyle ve anlamı itibariyle bir tanecik bişi.
“Hafifle!” komutu içinde bulunduğumuz yaz mevsimine de çok uygun.
Kıyafetlerden başlayarak hafiflemiş durumdayız, aynen devam etmemiz lazım 🙂
Ve tabi bu hafiflemeyi sadece yazla sınırlı tutmamak da harika olur..
Fazla olan her şeyden; fazla ilişki, fazla teknoloji, fazla yeme-içme, fazla kıyafet, fazla kaygı, fazla kızgınlık.. bunların hepsinden kurtularak yaşamak en huzurlusu. Bunu kitapta okuduğunuz bir kelime değil, hayatın ta kendisi bizzat öğretiyor zaten zamanı gelince.
(İsterseniz her gün hatırlamak için benim gibi üstünde “erleichda” yazan bir bileklik de taşıyabilirsiniz tabi :))
Hafifledikçe, “çok” olan çok ama çok az şeyin “çok” olmasının iyi olduğunu fark ediyorsunuz.
Yine aslında “az” dediğiniz bir çok şeyin yeterli olduğunu görüyorsunuz..
Ve tabi ki bütün sahip olduklarınız arasında belki “çok” olmasından rahatsız olmayacağınız bir iki şey bırakmak isteyebilirsiniz, ki en büyük hakkınızdır.. Mesela benim için müziğin ve edebiyatın hafiflemesinin söz konusu olamayacağı gibi 🙂
Herkes en iyi nasıl hafifleyeceğini kendisi bilir.
Ve hafiflemek iyidir.
Tom Robbins’in dediği gibi esas olan hayatı bir “deney” gibi yaşamamaktır.
“Bu kitapta hayatlarını bir deney olarak yaşayanlar anlatılmaz.
onların okumalarına da gerek yoktur!”