saçım uzadığında kestirmek için, kestirdiğimde uzaması için sabırsızlanıyorum.
o çok iyi bilir ki bu tam benlik bir davranış.
11 yaşındaydım, onunla ilk kez aynı sırayı paylaştığımızda.
beraber büyüdü müzik sevgimiz, edebiyat tutkumuz, zevklerimiz, tarzlarımız, tavırlarımız.
14 yaşındaydım, o 15, ilk kez okulu kırdık.
uzun siyah eteklerimiz ve postallarımızla pek bir asiydik.
aynı çocuktan hoşlandığımız da oldu, hoşlandığımız çocuklara beraber bir şeyler yazdığımız da..
üniversitede yolumuz ayrıldı.
sonrasında aynı ülkede bile olamadık.
uzun aralardan sonra, azıcık birbirimizi görebildiğimizde, kurduğumuz cümleleri birimiz başlayıp diğeri tamamladı çoğu zaman.
herhangi bir yaşta buluştuğumuzda hep o 14-15lik okulu kıran genç kızlardık.
o, uzaklardan, aradaki okyanusları falan hiçe sayarak, benim mutluluklarımı, kafamın karışıklığını, hüznümü, coşkumu, deliliklerimi, hayal kırıklıklarımı, tutkularımı, her şeyi, görür bilir.
ben de onunkileri hissederim.
bazen onun gözleri benimkilerden daha mı sarı, yoksa benimki onunkilerden daha mı yeşil, karar veremem.
bugün, onun doğumgünü.
canım.. bu şarkılar, bizimle beraber hiç yaşlanmayacaklar 🙂
The Doors – Five to One
Stone Temple Pilots – Interstate Love Song
Pearl Jam – Elderly Woman Behind the Counter in a Small Town
Nirvana – Where Did You Sleep Last Night
The Smiths – Panic
Pink Floyd – Keep Talking
The Pretenders – I’ll Stand by You